Christopher J.L. Murray ve Alan D. Lopez 1996 yılında
bir çalışma (Hastalık Yükü) yayınlamışlardır. Bu çalışma, ölüm, hastalık
ve yaralanmalara yönelik kapsamlı ve karşılaştırılabilir olarak küresel
bilgi ihtiyacına bir yanıt olarak bilim dünyasının kucağına doğmuştur. Bu çalışma sadece ölümler ve hastalık hızları ile politika üretmek yerine bütüne bakmayı öngördüğü için çok daha kıymetlidir. Aşağıda bu durumu özetleyen bir şekil verilmiştir.
Bu çalışma ile kabaca ölümler, yaralanmalar,
hastalıklar, risk faktörleri (cilt rengi, ırk, cinsiyet,
yaş, bağımlılıklar, kronik hastalıklar, geçirilmiş cerrahi öyküler,
obezite, hareketsiz yaşam, vb.) dikkate alınarak yapılan tahminleme
çalışmasıdır. Her bir risk faktörüne ve hastalığa bir değer atanarak bunu
ülkeler arasında kıyaslamayı hedeflemişlerdir. Buradaki asıl amaç politika
yapıcı ve karar alıcılara ülkenin kendi gerçek verisini sağlamak ve en doğru
kararların alınmasını sağlamaktır. Kararların alınmasında hem halk sağlığı
açısından hem de mali olarak verimli olanı seçmek açısından sağladığı doneler
vazgeçilmezdir.
Bu çalışma da bölgesel ve küresel düzeyde görülen halk
sağlığı açısından problem içeren (3E Kuralına giren: En çok öldüren, en çok
sakat bırakan ve en çok görülen) hastalıklar 150'ye yakın hastalık ve
yaralanma nedeni için tahminlemelerde bulunmaktadır. Bu yaklaşım, 2000
yılında Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı ilk hastalık yükü çalışmasından
sonra küresel sağlık planlaması çalışmalarında yaygın şekilde
kullanılmıştır. İlk çalışmadan sonra gelişmiş ve gelişmekte olan çoğu
dünya ülkesi kısa zaman içerisinde benzer bir çalışma yapmıştır.
Ülkemizde de 2000 yılına ait veriler ile 2004 yılında Türkiye Hastalık Yükü Çalışması yayınlanmış olup ikinci çalışma da Sağlık Bakanlığı
tarafından yapılmış olup raporun yayınlanması beklenmektedir.
Beklenen bu çalışma da;
- Haber sitelerinden birine araştırmaya katılan akademisyenlerden Lale Tokgözoğlu'nun verdiği mülakatta yaşam süresinin ilk defa bir sonraki nesilde daha az olacağına dair verilerin gözlemlendiği açıklanmıştır.
- Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanımız Recep Akadağ'ın yaptığı açıklama da hastalık yükü % 4 oranında azaldığı belirtilmiştir.
- Ayrıca Bakan Bey tıp eğitiminin buna göre şekillenebileceğini söyleyerek büyük bir açıklama yapmıştır.
- Bundan ziyade öğrendiğimiz bir husus daha mevcut. 2003 yılında yayınlanan çalışma da yaşa göre ağırlıklandırma kullanılırken yeni yapılan çalışma da kullanılmamıştır.
Halkın genel olarak iyilik-sağlık durumunu gösteren bir
çalışma olan hastalık yükü: ölümlülüğü, sakatlığı, hastalığı ve yaşam
kalitesini gösterecek sayı değerini bulma yöntemidir. Bu sayı değeri
cinsiyet-yaş-yaşanılan bölgeye göre ayrı ayrı verilmektedir.
Burada sadece Hastalık Yükü çalışmaları içerisindeki “Yeti
Yitimine Ayarlanmış Yaşam Yılı (Disability Adjusted Life Years; DALY)” ile
ilgili kısa bilgiler vermeye çalışacağız.
DALY, doğuşta beklenen
yaşam süresine göre ömür boyu sağlıklı yaşayacağını projekte ederek “süre ve kalite bakımından ne kadar kaybımız
var” diyen, ölçen ve sağlık müdahalelerinin de maliyetlerine göre yaşam
yılı katkılarını gösteren bir sistemdir. Erken ölümler, yaşam kalitesini düşüren sakatlıklar-hastalıklar
DALY kapsamında ele alınır. Bu yüzden DALY hesaplanırken aşağıda yer alan
formül kullanılır.
DALY = Kaybedilmiş Yaşam Yılı (YLL)+Yeti Yitimi ile Geçen
Yıllar (YLD)
1 DALY yaşanmamış, yaşanamamış 1 yılı simgelemektedir.
Ölüm
istatistikleri ile YLL’nin (Kaybedilen Yaşam Yılı) büyük bir kısmı hesaplanır.
Ölüm verileri yaş grubuna-cinsiyete göre gruplanır ve yaşa-cinsiyete özel ölüm
hızları hesaplanıp yaşam tabloları oluşturulur, ölüm nedenleri yine yaşa-cinsiyete
göre incelenir.
YLD hesaplanırken de (Yeti Yitimi ile Geçirilen Yıllar)
populasyonda görülen sağlık sorunları karşılaştırılabilir olması için DSÖ’nün verdiği
isimlerle benzer olarak isimlendirilir, oluşturduğu yitirilen yetiler ve yer aldığı
gruplar belirlenir. İlgili sağlık sorunlarının, oluşturduğu yeti yitiminin insidansı,
prevalansı, süresi, başlama yaşı, ve bu değerlerin yaşa-cinsiyete göre dağılımı
YLD’nin hesaplanmasında kullanılır. Bu kapsamda insidans-prevalansa ve yeti yitiminin
derecesi 0-10 aralığında derecelendirilir. Sonrasında yitirilen yetiyle yaşanan süreye
göre YLD hesaplanır. YLD hesaplamasında en önemli çarpanlardan biri oluşan
sağlık sorunun getirdiği yitirilen yetinin şiddetidir. Yeti yitimi DSÖ’nün çalışmasında en iyi
sağlık ile ölüm arasında altı kategoriye ayrılmış ve dereceleri 0,096 ile 0,920
arasında belirlenmiştir.
YLL-YLD hesaplanırken genellikle belirli düzeyde
indirim yapılır. Bu yaklaşım iktisat camiasında sıkça kullanılmakta olup, yaşanamayacak
yılların yaşanan yıllardan daha az değerli olduğu düşüncesine dayanır. Örneğin
10 yıl sonra yaşanamayacak yıl bu yılın yaklaşık olarak 4’te 3’ü değerinde
hesaplanabilmektedir. Hesaplanacak indirimle ilgili bir görüş birliği
bulunmaktadır.
Ayrıca YLL ve YLD hesaplanırken bakıma muhtaç olunmayan
yıllar daha değerli yaşlılık-çocukluk yılları az değerli olarak
hesaplanmaktadır. Her yaşa verilen değerin aynı olmaması da ve verileri
değerlendirilen popülasyonun evreni kapsamaması sebebiyle yapılan
ağırlıklandırma da bazı sağlık araştırmacıları tarafından etik boyutta çokça
eleştirilmektedir. 2003’te yayınlanan “Türkiye Hastalık Yükü” çalışmasında veriler
ağırlıklandırılmış olup yeni yayınlanacak olan çalışmada yaşa göre ağırlıklandırma yapılmadığı belirtilmektedir.
Hastalık yükü kavramı son 20 yılda geliştirilmiş,
sağlığın ölçülmesinde kullanılan en önemli ölçütlerden biridir. Ama ölçütü
geliştirenlerin sübjektif bakış açısı ile oluşturulduğu için etik anlamda çokça
eleştirilmiştir.
Bütün bunların dışında;
- Savaş, afet gibi olağanüstü durumların tahmin edilebilme imkanı olmaması sebebiyle hesaplanamaması,
Gelişmekte olan ülkelerde ihtiyaç duyulan verilere erişilememesi gibi eleştiri noktalarının varlığı (Örneğin verilere tam erişilemedi ise topluma yeniden erişilse bile sağlık sorunu olan ancak bunu bilmeyen bireylerin verileri havuza giremez ve hastalık yükü olduğundan daha az hesaplanır.),
Ölçütlerin ağırlıklı olarak niceliksel verileri içermesi, yaşam kalitesi gibi öznel gerçeklikleri dikkate almaması,
Sağlık sorunlarının kişi ve yakınlarında oluşan toplumsal ve sosyal yükü görmezden gelmesi vb. sebepler nedeniyle hastalık yükü çalışmalarında gerçek yük ölçülemez.
Bütün
kısıtlılıklarına karşın yeti yitimi ile erken ölümlerin getirdiği yaşanmamış istenilen şekilde yaşanamayan zaman birimini gösteren DALY
artık yavaş yavaş ülkemizde akademisyenler ve bürokratlar tarafından aşina olunan terimler arasında yerine almaktadır.
Bu ve benzeri kavramların/ölçütlerin daha da geliştirilerek
yaygın bir biçimde kullanılacağı görüşündeyim.
Kaynakça:
"Türkiye Hastalık Yükü Çalışması" http://sbu.saglik.gov.tr/Ekutuphane/Yayin/166
https://en.wikipedia.org/wiki/Disease_burden
http://www.curediseasecouncil.com/global-disease-burden-disease.html
http://www.slideshare.net/RizwanSa/global-burden-of-disease-study-2010
http://www.who.int/topics/global_burden_of_disease/en/
https://www.medikalakademi.com.tr/prof-dr-lale-tokgozoglu-tuerkiyenin-kronik-hastalik-yuekue-guencellenecek/
http://www.thb.hacettepe.edu.tr/arsiv/2009/sayi_1/baslik4.pdf
http://www.globalhealth.emory.edu/resources/scholarly_publications/pdfs/us_burdenofdiseasecollaborators_jama_2013.pdf
http://www.healthdata.org/GBD